İnşaat Sektörü İklim Değişikliğiyle Mücadelede Etkili Olabilir mi?

İklim değişikliği günümüzün en acil konularından biri. Bunun oldukça geçerli bir nedeni var. İklim krizinin etkileri sadece doğal yaşam alanlarında değil, kentsel ortamlarda da görülüyor. İnşaat sektörünün bu dinamikte oynayacağı önemli bir rol söz konusu. İklim krizine karşı ortaya konulan planların güçlendirilmesine ve bu planların somut adımlar atılarak hayata geçirilmesine ilişkin müzakerelerin yapıldığı COP gibi zirveler, net sıfır karbona ulaşma çabasının önemini ve giderek artan yıkıcı doğal afetlerden etkilenen gelişmekte olan ülkelerin karşılaştığı zorlukları vurguluyor. Kalkınma için olası yollar arasında, kentsel ısı kontrolü için yeşil alanların optimize edilmesinden karbon ayak izinin en aza indirilmesi için yerel ve yenilikçi yapı malzemelerinin kullanılmasına veya daha sürdürülebilir kentsel ve doğal ortamlar yaratılmasına yardımcı olan yasaların çıkarılmasına kadar değişen aşama ve ölçeklerdeki eylemler yer alıyor.

Şehirlerde, iklim değişikliğinin fazla görünmeyen etkilerinden biri, milyonlarca insanı etkileyen yoğun ısı dalgaları. Yoğun nüfuslu şehirler, ısı adası etkisinden dolayı özellikle riskli durumda. Bu etkilerle mücadelede şehirler, sakinlerini güvende tutmak için çeşitli stratejiler uygulama avantajlarına sahip: Yeşil altyapıyı stratejik olarak kullanmak, pasif soğutma sistemlerine yer vermek, iklim barınakları oluşturmak ve sıcaklığın yüksek değerlerde seyrettiği aylarda insanların burada güvenli bir şekilde yaşamasına yardımcı olacak uygulamalara yer vermek gibi.

Yükselen deniz seviyeleri, kıyı kentlerinde yaşayan 410 milyondan fazla insanın geçimini tehdit ediyor. Bu şehirler, limanların ve deniz ulaşımının yakınlığının teşvik ettiği bölge sakinleri, turistler ve işletmeler için bir çekim noktası oluşturduğundan, bu alanlardaki arazi kullanımı, mevcut alanların çoğunu kaplayan yüksek katlı binalar ve yoğun trafikli yollar ile yoğunluğu destekleme eğiliminde. Bu stratejinin, kıyı erozyonu ve tekrarlayan kasırgalar ve seller gibi alanları etkileyen doğal afetlerin etkilerini azaltmada etkisiz olduğu kanıtlanmış durumda. Mimarlar ve tasarımcılar, kıyı ekosistemlerini yeniden dengelemek için mangrov ormanlarını yeniden yaratmak, habitat dalgakıranları oluşturmak veya açık denizde yüzen yapılar inşa etmek gibi doğal ve yerel çözümler arıyor.

COP 27 ve 2022 Birleşmiş Milletler Taraflar Konferansı, ülkeleri iklim değişikliğine karşı etkili önlemler almaya teşvik etmek ve küresel sıcaklık artışının 1,5 derecenin altında kalmasını sağlamak amacıyla Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde düzenlenen uluslararası bir konferanstı. İnşaat sektörü, küresel emisyonların büyük bir yüzdesinden sorumlu olduğundan, bu hedef sektöre büyük ölçüde yansıyor. Ana zorluk, net sıfır karbon emisyonuna ulaşma hedefinde özetleniyor.

İnovasyon, iklim değişikliğine karşı yürütülen mücadelenin büyük bir parçası olacak gibi görünüyor. İnşaat sektörü, hem imalat hem de operasyon sürecinde daha enerji verimli ürünler geliştirmek için uğraş veriyor. İnşaat malzemelerinin şantiyeye taşınması, inşaat endüstrisi tarafından kullanılan enerjinin ve üretilen CO2 emisyonlarının önemli bir bölümünü oluşturuyor. Bunun önüne geçmek için yapılabilecek birçok şey var:

• Rotaların önceden planlanması
• Birden fazla şantiye gezisinden ve yarı dolu veya boş kamyon yolculuklarından kaçınmak için iş planlaması yapılması
• Yolculuk sayısını azaltmak için her aracın sıkı bir şekilde paketlenmesi
• Yerel malzeme tedarikçilerinin kullanımı

Doğal havalandırma, klimadan daha ekonomik bir alternatif olmasının yanı sıra enerji kullanımını ve CO2 emisyonlarını da azaltıyor. Yine doğal ışık, gündüz saatlerinde yapay aydınlatma ihtiyacını azaltıyor ve bu da enerji kullanımı ve karbon emisyonlarında düşüş sağlıyor. Enerji tasarruflu yapılar inşa etmek için gün ışığının tasarımın bir parçası olarak değerlendirilmesi gerekiyor.

Bir binanın yapımında kullanılan malzemelere atfedilen tüm sera gazı emisyonlarının toplam etkisi, binanın somutlaşmış enerjisi olarak biliniyor. Yaşam boyu karbonu azaltmanın en etkili yollarından biri, değiştirilmeye gerek kalmadan dayanacak malzemeler kullanılarak uzun ömürlü binalar tasarlamak.

Şehir gibi yoğun yapılaşmanın söz konusu olduğu alanlarda, kirliliği ortadan kaldırmak ve yaban hayatı için bir sığınak sunmak için çatı bahçeleri tasarlanabiliyor. Bitkiler karbondioksiti oksijene dönüştürerek tekrar atmosfere salıyor; duman ve kirliliğin azaltılmasına yardımcı oluyor.

Güneş panelleri, rüzgâr türbinleri, ısı pompaları ve elektrikli ısıtma veya pişirme sistemlerinin kullanılması, iklim kriziyle mücadelede önemli stratejik unsurlar olarak ön plana çıkıyor.